loading.gif
mobile-banner-bg

Aydos Kalesi ile Sultan Korusu Açıldı

Aydos Kalesi ile Sultan Korusu Açıldı
03 Şubat 2023 - Cuma

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sultanbeyli’de restorasyonu tamamlanan Aydos Kalesi ile Sultan Korusu’nun açılış törenine katıldı.

Aydos Kalesi ile Sultan Korusu Açıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sultanbeyli’de restorasyonu tamamlanan Aydos Kalesi ile Sultan Korusu’nun açılış törenine katıldı.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, törende yaptığı konuşmasında Sultanbeyli'nin kalplerinde ayrı bir yeri olduğunu ifade ederek, burayı bazıları gibi yalan yanlış gazete, televizyon haberlerinden duymadıklarını, Sultanbeyli ile muhabbetlerini gençlik yıllarından beri her mahallesiyle her sokağıyla adım adım dolaşarak kurduklarını, geliştirdiklerini söyledi.

“SULTANBEYLİ, İSTANBUL’UN EN CAZİP İLÇELERİNDEN BİRİ OLARAK ÖNE ÇIKIYOR”

Malum olduğu üzere İstanbul'un çevresindeki pek çok yer gibi Sultanbeyli'nin de 1960'larda başlayan ve 1980'lerde adeta patlama yapan bir büyümeyle ilçe olduğunu anlatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Sultanbeyli'nin ilk yapılaşma dönemlerinde, herkesin bildiği sebeplerle sağlıksız şehirleşmenin sembollerinden biri hâline geldiğini hatırlattı.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Büyükşehir Belediye Başkanlığıyla başlayan, Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde devam eden süreçte, Sultanbeyli'nin sorunlarını çözdüklerini, altyapısını tamamladıklarını dile getirerek, elbette hâlâ düzeltilmesi gereken görüntülere rastladıklarını, buna rağmen artık Sultanbeyli'nin 350 bini aşan nüfusuyla İstanbul'un en cazip ilçelerinden biri olarak öne çıktığını kaydetti.

Şu anda karşısında muhteşem bir katılım gördüğünü, bunun Sultanbeyli'nin nereye doğru yürüdüğünü gösterdiğini söyleyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "2023 Haziran'ına değil, şimdi 14 Mayıs'ına hazır mıyız? Kapı kapı dolaşıyor muyuz?" sorusunu yönelttiği vatandaşlardan "Evet" cevabını aldı.

Vatandaşlara seslenen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Ana kademe, girilmedik ev bırakmayacaksınız. Anneler, çalmadık kapı bırakmayacaksınız. Gençler, arkadaşlarınızı tek tek, evelallah sandığa götüreceksiniz" dedi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, 30 yaşından önce 25'e, sonra 18'e seçme-seçilme yaşını getirenin kendileri olduğunu hatırlatarak, "Gençlere, 'Parlamentoyu çoluk çocuğa mı bırakacağız?' diyenler kimdi? Bu CHP. Biz ne dedik? Biz dedik ki, 'Fatih 18 yaşında bir çağ kapadı, bir çağ açtı. Onun torunları olarak, bizim gençliğimiz de evelallah parlamentoda yerini alır.' Ve aldılar" ifadelerini kullandı.

“İSTANBUL'UN HER MESELESİNİN ÇÖZÜMÜNE DÖRT ELLE SARILDIK”

Bugün enteresan bir toplantı yaptıklarından bahseden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şunları kaydetti: "Bir yanı Aydos Dağı'na, diğer yanı Teferrüç Tepesi'ne dayanan ilçemizi, bugün her iki tarafta da iki büyük esere kavuşturuyoruz. Bugün açılışını yaptığımız eserler, konumları ve hikâyeleriyle ihtimamı hak eden yerlerdir. Aydos Kalesi 11. yüzyıla kadar uzanan geçmişi ve Abdurrahman Gazi'nin kahramanı olduğu fetih hikâyesiyle milletimizin gönlünde ayrı bir yere sahiptir. Kalede 13 yıldır âdeta iğneyle kuyu kazar gibi sürdürülen çalışmaların ve belediyemizin yaptığı yatırımların neticesinde ortaya böyle bir eser çıktı.”

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Sultan Korusu da yaklaşık 127 bin metrekare bir alanda, kütüphanesinden sosyal, kültürel, sportif tesislerine, yürüme ve bisiklet yollarından otoparkına kadar ilçemize yakışır bir mesire yeri oldu. Açılışını yapmak üzere bir araya geldiğimiz Aydos Kalesi'nin ve Teferrüç Tepe'deki Sultan Korusu'nun ilçemize, şehrimize, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Maziden atiye kurduğu güçlü köprüyle büyüyen, gelişen Sultanbeyli'ye bu güzel eserleri kazandıran belediyemizi, belediye başkanımızı ve ekibini tebrik ediyorum" dedi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, İstanbul'un asla ihmale gelmeyen bir şehir olduğunu, itina, fedakârlık, gayret ve hepsinden öte kendisine tutkuyla bağlanılmasını istediğini belirterek, şunları aktardı: "Burası öyle bir yerdir ki bu şehre aşkla hizmet edenin aşamayacağı hiçbir engel, üstesinden gelemeyeceği hiçbir sıkıntı olmaz. Biz siyasete başladığımız ilk yıllardan belediye başkanlığı dönemimize, sonrasında sorumluluk üstlendiğimiz her yerde bu anlayışla hareket ettik. Bakanlıklarımızla kurumlarımızla bu şehri hak ettiği yatırımlara kavuşturmak için gece gündüz çalıştık. Hangi işin, hangi kurumun sorumluluğunda olduğuna bakmadan, İstanbul'un her meselesinin çözümüne dört elle sarıldık. Şayet kendi hâlinde devam etse ulaşımıyla suyuyla çöpüyle kanalizasyonuyla arıtmasıyla elektriğiyle doğal gazıyla velhasıl tüm altyapısıyla çöküp, kalkacak, ayakta duracak mecali olmazdı. Ama İstanbul'u biz yeniden ayağa kaldırdık."

“BİZ LAF ÜRETMEDİK, İŞ ÜRETTİK”

Kendileri gelmeden önce İstanbul'da çöp, çukur, çamur olduğunu, CHP'nin bu demek olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bay bay Kemal'e 14 Mayıs'ta dersi vermeye hazır mısınız? Yandaşlarına dersi vermeye hazır mısınız?" sorusunu yönelttiği vatandaşlardan "Evet" cevabını alması üzerine, "Sağ olun, var olun. Ben size inanıyorum. Size güveniyorum. Evelallah durmak yok" dedi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, yaptıkları yatırımlardan söz ederek, şu değerlendirmede bulundu: "Boğaz'ın her iki yakasında yaptığımız devasa yatırımları... Yahu denizin altından geçirdiğimiz Marmaray ve Avrasya Tüneli'yle biz bu ülkede tarih yazdık, tarih. Fatih, karadan kadırgaları yürüttü, onun torunları olarak biz de Marmara'nın altından raylı sistemi yürüttük. Bay bay Kemal, var mı böyle bir eseriniz? Yanındakiler, var mı böyle bir eseriniz? Büyükşehirler var elinizde. Bu büyükşehirlerde ne yaptınız ya söyleyin? 'Şunu yaptık.' deyin. İstanbul susuz muydu? İstanbul'a suyu, 110 kilometreden, Istranca Dağları'nı delerek biz getirmedik mi? Bu bölgeler susuz değil miydi? Buralar da susuzdu. Ta Sakarya'dan, aynı şekilde buraya suyu biz getirmedik mi? Biz laf üretmedik, iş ürettik, iş. Şehrin ihtiyaçlarını karşılayacak imkânları yüzlerce kilometre öteden alıp buralara taşıdık. İşte Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık mı? Şimdi düşünün, nerelerden nerelere geldik. İlçelerde de belediye başkanlarımızın verdikleri mücadelenin, gösterdikleri gayretin yakın şahidiyiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğanımız, bir şehri bünyesindeki kanserli hücrelerden arındırmanın, ardından ekonomik ve sosyal potansiyelini harekete geçirmenin, tarihî ve insani güzelliklerini ortaya çıkarmanın kolay olmadığını söyledi.

"Üstelik tüm bu çalışmaları, yaptıklarınızı engellemek, hatta tersine çevirmek için buldukları hiçbir fırsatı kaçırmayan bir güruha rağmen yürütüyorsanız işiniz daha zor" diyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Ülkenin ve İstanbul'un enerjisini tüketerek vaktini ve imkânlarını heba ederek yıllarını çalanlar hiç boş durmadı, durmuyor. Kendi köhne düzenlerini sürdürmek için vesayetten darbeye, terör örgütlerinden emperyalistlere kadar herkese göz kırpanlar hep olduğu gibi yine karşımızda kol kola girdiler" ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE YÜZYILI DESTANINI HEP BERABER YAZALIM”

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın altılı masa olarak hazırladıkları ortak mutabakat metni için Batı'nın kendilerini alkışlayacakları şeklindeki sözlerine atıfta bulunan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şöyle devam etti: "Ne diyor? Batı ne diyecekmiş? Vay, vay, vay. Yazıklar olsun. Avrupa'nın aferin demesine bunlar muhtaç. Bizim ise işte karşımdaki milletimin aferin demesine ihtiyacımız var. Bunlar herkese eyvallah ederler. Bir tek değerleriyle inancıyla tarihiyle kültürüyle ihtiyaçlarıyla beklentileriyle bu millete dönüp bakmazlar. Biz de hayatımızın her safhasında olduğu gibi bugün de sadece Allah'a güveniyor, sadece milletimizden destek bekliyoruz."

Şair Mehmet Akif Ersoy'un "Allah'a dayan sa'ye sarıl hükmüne ram ol/ Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol" dizelerini okuyan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Tek parti özentisi, faşist zihniyetin, rahmetli Menderes'in, 'Yeter, söz milletindir' diyerek milletimiz adına sergilediği meydan okumayı, aradan geçen üç çeyrek asra rağmen hâlâ hazmedemediğini görüyoruz. Esasen bizim de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımızdan başlayarak milletimizle birlikte bunlara karşı girdiğimiz her seçim, kazandığımız her başarı yeni bir meydan okumaydı. Ülkemizin 14 Mayıs'ta gideceği seçimlerde küresel güçleri arkasına alarak yeniden tek parti faşizmini hortlatmak isteyen zihniyete karşı yeni bir meydan okumaya hazırlanıyoruz. Hazır mıyız? Önümüzdeki seçimlerde 'Yeter; söz de karar da gelecek de milletindir' diyerek huzurunuza geliyoruz."

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı'nı beraberce inşa edelim diyerek desteğinize talibiz" diyerek, şunları aktardı: "Kadınlarımıza gelin Türkiye Yüzyılı'nı birlikte tasarlayalım, birlikte ilmik ilmik dokuyalım diyoruz. Hanımlar hazır mısınız? Durmak yok, çok çalışacağız. Bir hanım 10 hanım, bir genç 10 genç, bir ana kademe 10 ana kademe demektir. Var mıyız? Gençlerimize, gelin size emanet edeceğimiz Türkiye Yüzyılı'nı birlikte kuralım, Türkiye Yüzyılı'nın kodlarını birlikte yazalım diyoruz. Geçtiğimiz 20 yılda İstanbul başta olmak üzere ülkemizin 81 vilayetinin tamamını nasıl asırlık eser ve hizmetlere kavuşturduysak bu altyapı üzerinden Türkiye Yüzyılı destanını hep beraber yazalım. Bu millet bunu yapar mı? Bay bay Kemal yapar mı? Ona şunu söyleyin, onun yanındaki gelenlerden git Okmeydanı SSK hastanesindeki pislikleri temizle. Biz onun maalesef bıraktığı o hastaneyi şimdi Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu modern hastanesi yaptık. Sizlerden güya bize karşı aday çıkarmak için kurdukları masanın altından birbirlerini tekmelemekten başka bir şey yapmaya fırsat bulamayanlara eser ve hizmet siyaseti tercihinizi bir kez daha sandıkta göstermenizi istiyorum."

“BİZİM MÜCADELEMİZ GÜVENİN, İSTİKRARIN MÜCADELESİDİR”

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlerin önemine vurgu yaparak, şöyle konuştu: "CHP'nin başındaki zatın büyük bir hevesle sarıldığı 'Bay Kemal' sıfatını terfi ettirdik. Şimdi 14 Mayıs'ta artık adı ne oldu? 'Bay bay Kemal'e' çevireceğinizden şüphe duymuyorum. Kardeşlerim unutmayınız, 14 Mayıs'ta sadece CHP'nin başındaki zata bay bay demekle kalmayacak, aynı zamanda tek parti zihniyetinin bu son çırpınışlarını da beraberce sandığa gömeceğiz. Milleti ve onun iradesini bir kenara bırakıp ülkeyi 6 kişinin hırslarının oyuncağı hâline getirmek isteyenlerin heveslerini inşallah kursaklarında bırakacağız. Ülkenin yönetimini, yetkiyi milletten alan kişi yerine hiçbir meşru hakları olmayan bir grup muhterise teslim etmek isteyenlerin oyunlarını inşallah sandıkta bozacağız. Bu zafer aynı zamanda son 3,5 yıldır âdeta kaderine terk edilen, unutulan, kaynakları sömürülürken eser ve hizmetten mahrum bırakılan İstanbul'un da ayağına vurulan prangalardan kurtuluşunun işareti olacaktır."

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Sultanbeyli'den 14 Mayıs'ta yanında olmalarını beklediklerini dile getirerek, şunları kaydetti: "Buradan her vatandaşımı, ülkemizin dünden bugüne muhasebesini yaparak doğruya doğru demeye davet ediyorum. Burada her vatandaşımı ülkemizin kazanımlarına sahip çıkmaya, evlatlarımızın geleceğinin sembolü Türkiye Yüzyılı'na katılmaya davet ediyorum. Bizim yolumuz hakkın, hakikatin, doğrunun yoludur. Bizim mücadelemiz istiklalin, istikbalin, huzurun, güvenin, istikrarın mücadelesidir. İşte 20 yıldır karşınızdayız.”

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemize eser kazandırma, milletimize hizmet etme, mazlumlara ve mağdurlara sahip çıkma, Türkiye'yi büyütme ve güçlendirme dışında bir niyetimizi, bir çabamızı gören var mı? Utanmadan şunu söylüyorlar. 'Adalet yok, işte suistimaller var.' Ey bay bay Kemal, ey yanındakiler bugüne kadar şu ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne siz mi çıkardınız? Bütün bunları yapan kim? Bütün bu altyapıyı yapan kim? 26 havalimanından 57 havalimanına Türkiye'yi çıkaran, Marmaray'ı, Avrasya Tüneli'ni, şehir hastanelerini yapan kim? 76 üniversiteden 208 üniversiteye çıkaran, 6 bin 100 kilometreden 30 bin kilometreye şehirlerarasındaki bu yolları yapan kim? Bay Kemal sen mi yaptın? Yoksa senin yanındakiler mi yaptı? Ben bunları sayıyorum, peki o masanın etrafındakiler neyi sayacaklar? Ha sayacaklar biliyorum. Nedir? Bunlar musluk açar musluk. Başka yaptıkları bir şey yok. Çalışan, üreten, er meydanında mücadele eden biziz ve etmeye devam ediyoruz."

“HAYATIN HER ALANINDA DAHA İLERİYE GİTMEMİZİ SAĞLAYACAK YATIRIMLARA DEVAM EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, dün Afyonkarahisar-Şuhut arasındaki yolun açılışını yaptıklarını hatırlatarak, "Durmuyoruz. Durmak yok. İşte bugün de Aydos'tayız. Burayı yapıyoruz. Her çalışan, her üreten, her er meydanında mücadele eden gibi eksiklerimiz olabilir ama bunu bilin ki bundan sonrası çok daha farklı olacak" diye konuştu.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, her şeyi tartışmaya hazır olduklarını ancak asla bu topraklardaki bin yıllık varlıklarının esasını oluşturan değerlere aykırı tek bir söz, hareket ve işlerinin gösterilemeyeceğini belirterek, şunları kaydetti: "Sen git George'tan 'aferin' almaya devam et. Zavallı bunlar ya zavallı. Bunlar bizim yanımızda adam gibi yürüdü ama bizden sonra kayboldular. Gözünü Amerika'ya, Avrupa'ya, başka yerlere dikip rotasını oralardan aldığı işarete göre belirleyenlerin böyle bir derdi de böyle bir direnişi de böyle bir gayreti de olamaz. Ne diyor? 'E ben Davos'a gideceğim.' E ne yapacak sana Davos? Davos'ta, yanımda ve o zaman IMF'nin başında olan zat, onunla konuşuyoruz. Dedim ki 'bak buraya adamlarını gönderirsin, taksitlerini alırsın ama Türkiye Cumhuriyeti'ne talimat veremezsin.' 23,5 milyar dolar borcumuz vardı. 2013, IMF'ye olan borcu sıfırladık. Bir daha IMF'yi kapıdan sokmadık. Ama bu CHP şu anda o masanın etrafında onlardan birileriyle otellerin lobilerinde yine IMF ile görüşmeye devam ettiler. Ve o zaman Merkez Bankamızın rezervi, 27,5 milyar. Şimdi Merkez Bankamızın rezervi 128,5 milyar dolar oldu. Kardeşlerim biz buyuz."

Ülkenin ve milletin hayrına herhangi bir icraatları olmayanların, tuğla üstüne tuğla koydukları görülmeyenlerin karşısına yine eserleriyle hizmetleriyle vizyonlarıyla çıkacaklarını anlatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Türkiye'nin buna ihtiyacının olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, seçimlere az bir sürenin kaldığına dikkati çekerek, şöyle konuştu: "14 Mayıs'a kadar durmak yok. Kapı, kapı dolaşacağız. Hayatın her alanında daha ileriye gitmemizi sağlayacak yatırımlara devam edeceğiz. Ne diyor? 'Şunu yıkacağız, bunu yıkacağız?' Niye yıkıyorsun ya, sen kimsin ya, sen neyi yıkıyorsun ya? Öbür tarafta adaletten bahsedeceksin. Öbür taraftan utanmadan, sıkılmadan 'Biz bu milletin kuruşunu yedirmeyiz' diyeceksin. Eee nasıl yıkacaksın? Türkiye'nin yapılanları yıkacak, durduracak, tersine döndürecek bir yıkım ekibine değil daha büyük eserler yapacak daha büyük hizmetler getirecek, AK Parti'ye, Cumhur İttifakı'na ihtiyacı var. Milletimiz inşallah 14 Mayıs'ta bir kez daha tercihini bu yönde yapacaktır."

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, açılışını yaptıkları Aydos Kalesi ile Sultan Korusu'nun şehre ve ilçeye hayırlı olmasını dileyerek, belediye başkanı ve ekibini ilçeye değer katan bu yatırım için tebrik etti.

Konuşmaların ardından Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Aydos Kalesi'nin fethini anlatan tablo hediye etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler daha sonra açılış kurdelesini kesti.